Basından,  Sıcak Sıcak

DİNOZORLA KAHVALTI / NİLAY YILMAZ / CUMHURİYET KİTAP EKİ / (Haziran 2003)

Dinozorla Kahvaltı

Mavisel Yener, Bu Yayınevi, 2003, 47 Sayfa
Resimleyen Ebru Öztaylan (8+)

Dokuz metre uzunluğunda, beş metre genişliğinde ve yüz kırk milyon yaşında olan bir konuğun Şeker İlköğretim Okulu’na geldiğini duydunuz mu? Gelen konuk kim mi? Bir dinozor fosili! Herkes o kadar heyecanlı ki daha konuk gelmeden bahçede evini bile hazırlamışlar. ‘Dinozor Evi’ adı verilen bu ev, okulun bahçesindeki çınar ağacının yanına yaptırılmış… Büyük gün geldiğinde çocuklar gördüklerine şaşıp kalmışlar çünkü dinozor evindeki şey hiç de bildikleri gibi bir dinozor değilmiş; yarısı taş, yarısı toprakla kaplı kocaman bir yaratığa benziyormuş… Okula gelen doğa bilimcilerin de yardımıyla çocuklar bu taş ve toprak yığınının bir fosil olduğunu, onun nasıl temizlenip sonunda dinozora dönüşeceğini öğrenmişler. Biliyor musunuz, büyük küçük herkes ilk defa gerçekleşecek olan bu projede görevliymiş. Okulda heyecan dolu günler işte böyle başlamış. Neler mi olmuş? Sürpriz!.. Dinozorların yaşamları hakkında hem bilgi sahibi olmak hem de eğlenmek isteyenler! Dinozorla Kahvaltı tam size göre bir kitap…

Dinozorların yaşantılarıyla ilgili verilen bilgiler, bazen doğrudan bazen de satır aralarında, çocuk diliyle ve gözüyle aktarılmış çocuklara. ”Şeyy, amca… yani öğretmenim… dinozorlar ne yermiş? ‘Amca’ sözcüğüne bütün sınıf kıkırdadı. Doğa bilimciler, duymamış gibi yapıp yanıtladılar: Dinozorların kimi etobur, kimi otoburdur. Okulunuza getirilenin etobur bir dinazorun fosili olduğunu düşünüyoruz… Öğretmenim, Alican var ya… Pastaobur…” (S.26)

”Milyonlarca yıl önce yaşamış korkunç canlının fosiline bakıp alay etmek kolay. Canlıyken de onu ‘gülünç’ bulur muydunuz acaba? diye gülümsedi öğretmen. Irmak yine kıkırdadı: Ayy… korkunç… Düşünsenize… dinozorun biri esnese o kentte fırtına çıkardı… Dinozor upuzun kuyruğu, dev gibi bacaklarıyla capcanlı karşısındaymış gibi dudaklarını ısırdı Leyla. ‘Bırr… ödüm kopardı…’ Sinan’ın anlatımı bitince, öğretmen o günün araştırma konusunu verdi: Dinozorlar yeryüzünden nasıl yok olmuştur?” (S.39)

Öyküde dinozorlar hakkındaki bazı noktalar ucu açık bırakılarak, okuyucunun merak etmesi ve araştırma yapması da amaçlanmış… Kitap, eğitim sistemimizdeki eksiklikleri de satır aralarında fısıldayarak, ‘ yaşayarak öğrenme ‘ modelinin çocuk üzerinde nasıl bir etki yaratabileceğini kurguluyor. Bilgisayar öğretmenlerinin yardımıyla, dinozorlar hakkında bir web sitesi hazırladıktan sonra, çocuklar: ”İnternet sitemizi Türkçe hazırlamak yetmeyecek arkadaşlar, dünyadaki başka çocuklara seslenebilmek için başka dillerde de hazırlamak gerek…” (S.42) diyerek, çeşitli çözüm yolları araştırmaya başlıyorlar. Çocuklar böyle bir şey ister de öğretmenler yardımcı olmaz mı!

İngilizce öğretmenleri onlara yardımcı olacaktı ama bir koşulla; bütün öğrenciler bu hazırlıkta görev alacaktı. İngilizce dersi hepsi için ayrı bir anlam taşıyordu artık. Yıl boyunca dört elle sarıldılar bu derse. Not almak için değil, dünya çocukları ile arkadaş olmak, paylaşmak için çalıştılar.” (S.42). Sihirli değnek, keşke her şey kitaplarda, öykü kurgularında kalmasa, her yerde ve her şartta öğrenme ve öğretme sürecinin keyfi çıkartıla çıkartıla yapılabilse, diyor…

Paylaş:

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.