
MAVİ ZAMANLAR / NUR İÇÖZÜ / RADİKAL KİTAP / (12.12.2003)
Çocuklar gizemli yolculukları sever. ‘Mavi Zamanlar’ı kaleme alan Mavisel Yener’in rehberliğinde bu yolculuklar, bir tutkuya dönüşüyor…
MAVİ ZAMANLAR
Mavisel Yener’le ilk kez Mavi Elma kitabında tanışmıştım. Yanlış anımsamıyorsam sevgili Aytül Akal önermişti kitabı bana. “Oku bak ne iyi bir yazar geliyor, çocuk yazınına,” demişti. İncecik bir romandı ‘Mavi Elma’. İnsuyu Mağarasında kaybolan bir ailenin başından geçen gizemli bir serüveni anlatıyordu. Ancak o ürperti verici satırlar yalnızca heyecan unsuru olarak kullanılmamıştı. Yazar, çocuk gözüyle yaşama dokunmayı, yaşamı sorgulamayı başarmıştı. Okuru arkasına taktığı gibi, gizemli bir yolculuğa çıkaran Yener, bu alışkanlığını ardarda gelen diğer romanlarında da sürdürdü. 2002 yılında Bu Yayınları’ndan roman dalında birincilik ödülü aldığı ‘Kayıp Seslerin İzinde’, bir ağacın tarihe tanıklığını konu almıştı.
TUDEM’in 2003 roman yarışmasında birincilik ödülüyle taçlanan ‘Mavi Zamanlar’ ise yine Yener’e yaraşır bir kurgu. Tarihin gizemli yaprakları arasında binlerce yıl önceye gittiği gibi, günümüz gençliğini, neşesini de satırlarına taşımış. Üstelik yıllardır Bergama’da önlenmeye çalışılan bir arkeoloji cinayetini de gündeme getirmesiyle, güncellikten de kopmamış.
Metin, tozlu bir masal kitabının yaprakları arasından Birce’nin günlük yaşamına sızan bir söylencenin adım adım gerçekleşmesiyle oluşuyor.
Birce ve arkadaşları, bir kompozisyon yarışması sonunda yaz tatilinde Allianoi kazı alanında bir haftalık tatil geçirmeyi hak ederler. Çocuklar bu süre içinde kazıbilimin inceliklerini, özelliklerini, zorluklarını ve keyfini de bir hafta boyunca yaşayarak öğrenirler… Bu kurguyla işe başlayan Yener için okurun dikkatini yurdumuzun arkeolojik zenginliklerine çekmek hiç zor olmamış. Ancak en güzeli, eski kitabın içindeki dolunay masalcısının anlattığı gizemli söylencenin bir bir gerçekleşmesi.
Yener romanında özellikle bilimsel açıklamalara yer verirken çok hoş buluşlar sergiliyor. Bir büyülü su kenti olan antik Allionai’nin su perisinin parmakları arasında dünyanın kaderini taşıdığı bugüne değin kimin aklına gelmiştir acaba? Fransa’nın göbeğinde bulunan eski bir harita parçası ile yola çıkan kişiler nasıl bir hazinenin peşinde Bergama’ya kadar gelip yer altı dehlizlerine dalıyorlar? Ne buluyorlar, neyi değiştirmeyi umuyorlar?
Romanda birbirinin içine geçmiş, gizemli olaylar sayfalar boyunca okuru peşinden sürüklüyor. Dahası, bir serüven romanının da nefis yazınsal betimlemelerle süslenebileceğini yazar başarıyla kanıtlıyor. İşte bir iki örnek:
“Paris’in yüreğinde gezinen tarihin tanığı Seine Nehri, yüzyıllardır süren yorgunluğuna inat kaynağından az önce çıkmış genç bir ırmak hevesiyle, akıyordu kentin koynuna.” Ya şu satırları okuyan hangi genç, gelecekte arkeolog olmayı düşlemez: “Bülent yontunun kara deliğe benzer göz çukurlarında güneşin ışıltısını görüyordu. Kayıp bir bakışın masmavi gökle karşılaşması kadar heyecan verici ne olabilirdi ki?”
Nefis anlatımı, sürükleyici kurgusuyla ‘Mavi Zamanlar’ gerçekten keyifle okunan bir roman. Ucu açık kalmış bazı sorular ise (Örneğin eski öykü kitabıyla Paris’te bulunan el yazmasının bir ilgisi var mı, Dolunay Masalcısı nereden ve nasıl çıkmış?) kitabın devamının geleceği izlenimini verdi bana. Merakla bekleyelim bakalım; Mavisel Yener, masmavi dünyasından daha ne güzellikler çıkarıp okuruyla paylaşacak.
NUR İÇÖZÜ, Mavisel Yener, Tudem Yayınları, 2003, 198 sayfa
Bunları da beğenebilirsiniz

HAYLAZ PATİ’NİN SERÜVENLERİ / YILDIRAY KARAKİYA / BİR DOLAP KİTAP (26 NİSAN 2012)
26.04.2012
MERAKLANDIRAN VE GÜLÜMSETEN KIVRAK DENEMELER / İYİ KİTAP / ŞUBAT 2023
05.02.2023