Basından,  Sıcak Sıcak

KIZLAR SÜNNET OLUR MU? / FATİH ERDOĞAN / RADİKAL KİTAP EKİ / (2002)

Kara Delik İstanbul

Bu saptama başka birçok konuda söylenegelir, ancak çocuklara yönelik kitap üretimi konusunda da üretimin son noktası İstanbul’dur. Bu, çocuk kitapları yazarlarının İstanbul’lu ya da İstanbul’da yaşayan kişiler olduğu sonucunu vermez tabii. Hatta tersini bile söylemek mümkündür, ama yayın hayatının kitap üretimi ile var olduğu düşünülürse, yazarın çizerin yayımcının bir arada soluk alıp verdiği yer çoğunlukla İstanbul’dur. Başka türlü söylersek, İstanbul bu alandaki her tür değeri içine çeken bir cazibe merkezidir. İstanbul dışında yaşayıp da çocuklara yönelik edebiyata enerjisini ve zamanını ayırmaya kararlı nice yazar veya çizer ‘İstanbul’da yaşamıyor olma’nın dezavantajlarıyla da ayrıca başetmek durumundadır.

Bu başetme yalnızca yayımcılarla kolay görüşebilme, kitabını bastırma olanaklarını zorlayabilme şansı elde etmeye çalışmayı içermez, İstanbul (ve tabii birkaç büyük kentteki) rafları dolu bir kitapçıya girip fikir ve esin olarak ‘beslenmek’ olanaklarını da içerir, bu alandaki sempozyum, seminer, toplantı vb etkinliklerini sıcağı sıcağına izleyebilmeyi de.

(Kitabın tüketiminin de aslında İstanbul başta olmak üzere birkaç büyük kentte odaklanmış olması başlı başına fakat ayrı bir konudur.)

Öte yandan İstanbul, bütün değerlerin içine akıtıldığı ve oldukça zengin karışımlı bir potada eritildiği bir üretim merkezi olmasına karşılık, kendi interlandına çok fazla ışık veremeyen bir kara deliktir de. İstanbul’da yayımlanan ama ille de ‘bestseller’ olmayan güzel bir kitabı, örneğin Üzmit’te bir kitapçıda bulamamanız çok şaşırtıcı olmayabilir. Oysa belki o kitabın yazarı Üzmit’te yaşamaktadır. Yani İstanbul, kendisine akan tüm ışıkları soğuran, ama bu ışıkların kaynaklandığı yerlere yansıması son derece zayıf olan bir kara delik gibidir. Alır, emer, yok eder, ama çevresine yansıtmaz.

Bu açıdan bakıldığında Üzmir, yayın hayatının gelişimi bakımından olmasa bile, en azından çocuk yazarlarının nicel ve nitel gelişimi bakımından İstanbul’a en ciddi meydan okuyan kentimizdir. Bu kentte edebiyata (ve özellikle şiire) karşı yoğun bir ilginin (daha çok üreticilerde) var olduğu herhangi bir edebiyat sohbetinde hemen göze çarpar. Çocuk kitaplarına gösterilen yakın ilginin bu yazarların çoğunun şiirsel yanlarının güçlü olmasıyla açıklanması da belki mümkündür.

Mavisel Yener’in Kızlar Sünnet Olur mu? adlı kitabının ilk öyküsü, “canım bu yaştaki çocuk için sünnet bu kadar da bilinmez bir şey değildir,” sözünü size söyletebilir. Gerçekten de, bir tür yaş grubu çelişkisi burada vardır, ama bu öykünün önemini bu çelişkiyle değil, yazarın çocukların kafalarını taktıkları konulara ağırlık verme tercihiyle değerlendirilmesi gerekir. Bu kitabın içindeki Yaramaz Kim adlı öykü bir öykü olarak da, değindiği konu olarak da öne çıkarılması gereken bir öykü. Azgelişmişliğin en belirgin öğelerinden biri olan “önyargı” kavramı, birbirini ilk kez tanıyacak olan iki çocuğun çekingenliğini yenmeye çalıştığı bir tanışma ortamında ele alınıyor.

Çocuklara, yetişkinlerin didaktik tercihlerinden değil, onların sıkıntılarından ve yaşantılarından yola çıkarak var etmeye çalışmak giderek daha çok çocuk okurun kazanılmasını sağlayacaktır.

Fatih Erdoğan, Radikal Kitap Eki

Paylaş:

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.