Basından,  Sıcak Sıcak

DOLUNAY DEDEKTİFLERİ SERİSİ / BAHRİ KARADUMAN / CUMHURİYET GAZETESİ (14 MART 2013)

OKUYAN/OKUTAN ÖĞRETMENLERDEN MEKTUPLAR

Yazar sorumluluğu ve yaşamda evrensel tılsımın gücü

Bahri KARADUMAN

Tüm eğitimcileri üzen önemli bir gerçek var. Günümüz genci, ne acıdır ki çocukluk yaşlarından başlayarak teknolojiye yönelip sanal oyunlara ve hazır bilginin kolaycılığına sığınıyor. Kitaptan uzaklaşan gençlerin büyük bir bölümü, sorumluluktan kaçarak yaşamı eğlence olarak görüyor ya da anti sosyal bir yaşam içinde bunalımlara sürükleniyor. Bu büyük tehlikenin herkes ayrımında ama suçluyu tanıma, zararı en aza indirgeme konusunda görüşler, düşünceler değişik. Hükümetlerin olaya bakışları, ulusal eğitim politikaları işin farklı boyutları. Yasakçı bir anlayışla sorunun daha da büyüyeceğine kuşku yok. Çözüm için söz çok, eylemse yok denecek kadar az. Birle-şilen tek gerçek ise çocuklar için kitabın önemi, yararları…

Bugün ülkemizde yazarın sorumluluğu ikiye katlanmış durumda. Yalnız yazınsal sorumluluğunu yerine getirmek yeterli olmuyor. Ailenin, okulun yapamadığını yazarların yapması, bu büyük açığı aydın sanatçıların kapatması gerekiyor. Yazar önce nitelikli yapıtlar üretmek zorunda. İş bununla bitmiyor ne yazık ki. Yazmak yeterli değil. Yazılanları da tanıtmak, yorumlamak, öğrencinin ayağına yani okullara gitmek, söyleşmek; yaşamın kirine, pasına bulaşmamış yüreklerle iletişim kurarak yarının okurunu oluşturmak gerekiyor.

Kitapla yetişen çocuk, önce çevresini sonra başka yaşamları, farklı dünyaları tanır ve duyarlı olma, duygudaşlık kurabilme özellikleriyle donanır. Kaliteli kitap kültürüyle yetişen, kültürel birikim kazanan bireyin yaşama ve dünyaya bakışı onu sıradan olmaktan kurtarır. Soran, sorgulayan çocuk, yaşamını anlamlı kılar, çevresine ışık saçar. Bu nedenle çocuk yazınının işlevsel önemi, diğer türleri arka plana iter. Çocuğa, ergene kitabı sevdirme, genci nitelikli kitaplarla eğitme, yönlendirme konusunda yazarların emeğine saygı duymak, o emeği görmezden gelenlere inat, yazarları da üretilen yapıtları da yüceltmek gerekir.

Emeğini, kalemini bu yola adamış yazarlardan biri de hiç kuşkusuz Mavisel Yener. Günümüz gençlik yazınında Mavisel Yener gerçeğini kimse yadsımamalı. Yener, çocuğu kitaba yöneltmede, gencin kitaba ilgi duyması konusunda büyük çabalar harcıyor. Yazıyor, yayımlıyor; yazılanları tanıtıyor ve kent kent, okul okul dolaşarak okuyan öğrenci sayısının çoğalması için olağanüstü gayret gösteriyor. Dolunay Dedektifleri dizisi pek çok çocuğun kitaplığının vazgeçilmezleri: İz Peşinde, Dehşet Mektuplar, Mumya Dükkânı, Korkunç Satranç, Ölüler Ormanı ilk beş kitap. Dizinin altıncı kitabı Yarasa Yarışları* adını taşıyor.

GİZEMLİ BİR ÖYKÜ
Kimi yazar sevdanın rengini sorarken kimi yazar da aşkın renginin siyahlığında karar kıldı. Mavisel Yener ise aşkı, sevdayı ötelemiş Yarasa Yarışları’nda. Yazar, gençliğin gözüyle yaşam tılsımının ne renk olduğunu sorguluyor. Sonraki kuşaklara aktarılması gereken ama çözümü neredeyse olanaksız çok bilinmeyenli bir denkleme yönelmiş. Kitabın ilginçliği, çekiciliği de o gizde, çözümsüzlükte saklı. Doğanın döngüsü bir Hitit efsanesinin yolunu Dolunay Dedektifleriyle birleştirmiş. Hititlerin kutsal Nerik kentinden günümüzün güzel kenti Vezirköprü’ye, oranın Taşhanina, oradan da Ankara’ya Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne uzanan gizemli bir öykü ince ince işlenmiş. Mavisel Yener’in Yarasa Yarışlarımdaki çıkış noktası, yetişkinlerin alışılmış olanın bıkkınlığına karşın, çocukların yeni olana, farklı olana ilgi duymaları; her şeyi merak etmeleri. Çocuğun bilgilenme ve yorumlama isteği. Yazar buyurgan, kuru bir iletinin çocuğu etkilemediğini çok iyi biliyor. Çocuğun eğlenerek, düşünerek öğrendiğini hiç unutmadığını da… Birce, Ece, Oğuz, Bilgecan, Ada, Burç gizemli serüvenlerin peşinden koşan bizden çocuklar. Teknolojiden yararlanırken kitabı ihmal etmeyen, düş kurmayı, müzik dinlemeyi, doğayı seven, hareketli, cana yakın çocuklar. Hepsi emekle elde edilen değerin bilincinde. Kişilikleri, psikolojik, sosyal özellikleri okurun dünyasıyla uyum içinde. Bu nedenle olağan dışı maceralarda bile inandırıcı, sevecen ve okura yakınlar. Başarmanın verdiği sevinç ve mutluluk da romanda egemen olan duygu.

Mavisel Yener, çocuk yazınında öyküleme tekniğini çok iyi kullanan önemli bir yazar. Çocuk gözü ve bakış açısıyla anlatmada hayli yetkin. Çocuksu bir nitelikte yazma tuzağına düşmeden çocuğa göre yazan bir dil ustası. Bu tür yapıtlarıyla yalnız kendi yazarlığını değil Türk çocuk yazınını da yüceltiyor.

Ülke olarak teknolojiyi bilinçli kullanan, çok okuyan, iyi düşünen, çalışkan, yapıcı bir gençliğe gereksinimiz var. Umut yazarlarda, nitelikli yapıtlarda. Umut yarınlarda. Çocuk kitapları çoğalınalı, daha çok çocuk daha çok okumalı…

*Yarasa Yarışları Dolunay Dedektifleri-6/ Mavisel Yener/ Bilgi Yayınevi/187 s.
Paylaş:

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.